Marmara İşletme Soruyor – Digital Marketing Paneli
18 Ekim’de Marmara Üniversitesi İşletme Kulubünün düzenlediği “Marmara İşletme Soruyor” başlıklı dijital marketing panelinde sevgili Arda Mendeş, Burak Nebioğlu, Emrah Cora ve Zafer Kavaklı ile sohbet ettik. Panel süresince de sadece kendi aramızda değil, kıymetli öğrencilerin de sorularını dilimiz döndüğünce yanıtlamaya çalıştık. Öğrenciler için oldukça verimli geçtiğini düşündüğüm panelde, konuştuğumuz başlıca sorular ve kendime ait düşüncelerimi ise sizler için toparladım.
Kariyerinizi dijital pazarlama üzerine yönlendirmeye nasıl karar verdiniz?
Lise yıllarıydı desem çok mu klişe olur bilemedim fakat SEO sektörüne yani djital pazarlamaya ilk adımımı lise 2 yıllarımda atmıştım. Aslında bu bir yönlendirme değil, sanıyorum ihtiyaç desem daha doğru olacak. 2005 yıllarında ilk web sitemi hazırlamış ve yayınlamıştım. Sonrasında da “hmm peki siteye ziyaretçi nasıl çekebilirim” sorusuydu beni SEO dünyasına sürükleyen. Devamında ise dijital kanallar ve diğer reklamcılık alternatifleri derken birçok alanda kendimi geliştirmeye çalıştım. Yine de ana branşım hep SEO idi, sanıyorum SEO olarak kalacak 🙂
Dijital pazarlamanın şirketiniz için faydaları nelerdir?
Başta tabii ki trafik ve beraberinde gelen satış. Fakat pazarlama kanallarına sadece trafik ve satış olarak da bakmak doğru gelmiyor. En büyük faydalarından birisi “branding” yani markalaşma. Artık insanların dijitalde daha fazla vakit geçirdiklerini biliyoruz bu yüzden başta youtube ve facebook olmak üzere tüm dijital pazarlama kanallarında aktif rol almak hem markalaşma sürecini kolaylaştırıyor, hem de zaman içerisinde bir satış işlemi için yaptığınız harcamalar düşüyor.
Faydalarının yanında dijital pazarlamanın sınırlandırmaları da var. Ürünü test edememe, performansını gözlemleyememe gibi bunları nasıl aşıyorsunuz?
Bu aslında bir sorun değil. Yasal çerçevelerde ürünü iade etme hakkınız zaten var fakat hijyen unsuru taşıyan iç çamaşırı gibi ürünlerde iade kabul edilemeyebiliyor. Ürün eksik, hatalı veya arızalı ise ya da sebepsiz olsa bile iade hakkınız her zaman mevcut. Dediğim gibi sadece özel durumda olan ürünler için bu geçerli değil.
Gözlem konusu için de ürün sayfasında detaylı açıklamalar, ürün özellikleri, yüksek çözünürlüklü görsel ve hatta mümkünse video gibi medya dosyaları kullanıyoruz. Böylece kullanıcının ne satın aldığına dair güçlü bilgiler vermeye çalışıyoruz.
Dijital pazarlama gelenekseli ortadan kaldırır mı? Aralarında nasıl bir ilişki var?
Hacim olarak payını alacağı kesin; artık tüketimleri sürekli dijital ortamda yapıyoruz. Fakat bu demek değildir ki offline’ı bi kenara atalım. Online ve offline’ın kendine has özellikleri mevcut, mümkünse 2’sinden de yararlanılması gerektiğini düşünüyorum. Örneğin yolda yürürken yanınızdan geçen bir otobüste yer alan reklamı hemen cep telefonumuzu kullanarak arıyoruz. Mobilde sepete ekliyoruz, masaüstü bilgisayarda veya yine mobil cihaz üzerinden satın almasını yapıyoruz. Ya da dijitalde gördüğümüz bir ürünü, offlineda da görünce markaya ait güvenimiz artıyor gibi…
Potansiyel müşterileri nasıl hedef alıyorsunuz ve pazarlamanın gerçekten onlara ulaşıp ulaşmadığını nasıl değerlendirirsiniz?
Programatik satın almalar ile müşterilerin sadece belirlediğimiz bir kitlesine hedefleme yapabiliyoruz. Benzer şekilde facebook, instagram ve twitter gibi platformlar üzerinde reklam verirken hedefleme yapabiliyorsunuz. Benzer şekilde SEO tarafında kitlenin kendisini olmasa da ortak davranışlarını hedefleyen stratejiler kurgulayabiliyorsunuz. Ölçümleme ise bu işin mutfağı, yapılan her iş ölçümlenir ve hedeflenen kitlenin doğru olup olmadığını satın almalara bakıp değerlendirebilirsiniz.
Dijitalde çoğunlukla kadınlara yönelik ürünler görüyoruz. E-ticarette potansiyel müsteri kadınlar mıdır?
Kısa cevap, evet. Ama bu ne sattığınız ile de ilgili.
Web sitenize gelen trafiği arttırmanın etkili yolları nelerdir? Hepinizin farklı bir stratejisi vardır bunları öğrenebilir miyiz?
Öncelik her zaman için müşteri merkezli (odaklı) strateji geliştirme. Trafiği hangi kanaldan alıyorsanız alın, müşteriyi mutlu edemediğiniz sürece bu kanallar zaman içerisinde verimsizleşir. Dijital pazarlamayı genelde her ne kadar paid ve organik kanallar olarak görsek de, bunun yanında mail marketing, notification vs gibi kanallar da mevcut. Soru çok geniş olduğu için genel olarak deneyim ve içeriğe odaklanmak, bunun yanında mümkün mertebe tüm kanalları kullanıp bunları da optimize ederseniz trafiğiniz efektif olarak artacaktır.
Şirketler dijital pazarlama başarısını hangi kriterlere göre ölçüyor? Tıklanma sayısıyla satış oranına mı bakıyorsunuz?
Biz genel olarak satışa bakıyoruz. Bir satın alma için ne kadar harcama yapılıyor ne gibi eforlar sarfediliyor bunlara bakıyoruz. Tabii trafik olmazsa olmaz 🙂
Müşterilerinizden ürünün geri bildirimini nasıl alıyorsunuz? Markanızla ilgili kötü geri dönüşle nasıl başa çıkıyorsunuz?
Sosyal medyayı anlığa yakın seviyede monitör ediyor ve en ufak bir riskte harekete geçiyoruz. Bunun için bir takım araçlar kullanıyoruz. Ayrıca müşteri destek ve kurumsal iletişim departmanlarımız bu tür konularla yakından ilgili durumdalar.
Geri dönüşlerde öncelikle sorunu çözmeye çalışıyoruz. Problem alıcı mı yoksa iş ortağımızdan mı kaynaklı bu tespit ediliyor. Birçok konu için daha önceden hazırlanmış aksiyon listemiz var, uygun olan aksiyonu en kısa sürede gerçekleştiriyoruz.
Gelecekte rekabet daha da çoğalacak. Siz rekabeti nasıl yönetiyorsunuz? İlginin sürekliliğini sağlamak için ne yapıyorsunuz?
İnovatif işleri kovalıyoruz, müşterilerimizin alışveriş sürecini nasıl kolaylaştırabiliriz buna kafa patlatıyoruz. Türkiye genel olarak fiyat odaklı bir pazar bu yüzden satıştaki ürünlerimizin en uygun fiyatlı olmasına özen gösteriyoruz.
İlerleyen zamanlarda hangi mecraların dijitalde öne çıkacağını düşünüyorsunuz? B to B mi, B to C mi, C to C mi?
Bence C to C. Zaten buna bir çok örnek unicorn var. Uber, Airbnb vs… Fakat bu demek değildir ki B to C ya da B to B modeller eriyecek…
Şirketlerin dijital pazarlamaya başlarken yaptıkları yaygın hatalar nelerdir?
Bütçe yönetememe, doğru yeteneklerle çalışmama ve eksik ya da hatalı olan stratejiler diye özetleyebilirim.